Chiang Mai'den otobusle Lampang - 2 saat
Lampang'tan "hızlı tren" ile Bangkok - 9 Saat
Bangkok'tan araba ile Trat - 5 saat
Trant'tan feribotla Ko Chang (Leam Ngop) - 45 dakika
Leam Ngop'tan Tuk Tuk ile Hat Nam (Lonely Beach) - 30 Dakika
Bu yolculuğu kesintisiz tamamladıktan sonra Lonely Beach'te Ingilizler tarafından işletilen Magic Garden'e ulaştık. Aynı gece sevgililer günü ve Çin yılbaşı münasebeti ile plajda dev parti vardı. Kaçırcak değilim ya ne uykusu, duş, yemek, parti.
Hesapta bir iki bira içecektim ama vodkalar kovalarda satılınca ve bir iki kovadan sonra kova paylaşımcılığı sarınca ortalığı gene ip koptu. Havaya zıplayan Lüb bileğinin üzerine 45 derecelik bir açı ile inince de bilek burkar. Bilek şişti karpuz kadar. Şimdi voltaren, buz, hindistan cevizi yağı, Thai masaj uygulamaları ve iyileşene kadar temebellik.
Ko Chang güney doğu sahilin batısında bir ada. % 75 oranla hala yağmur ormanları ile kaplı ancak oldukça popüler ve hızlı gelişiyor. Şimdilik hala büyük otel, tatil köyü gibi işletmeler yok. Çoğunlukla babmboo ve palmiye yapraklarından yapılma kulubelerden oluşuyor. Ortalık Ingiliz kaynıyor, gezginden çok tatilci, partici tayfanın uğrak yeri. Dün Long Beach'te denize girdim. Su üzücü şekilde kirliydi ama buralılar arasıra oluşan akıntılarda suyun plaja çöp taşıdığını onun dışındaki zamanlarda temiz olduğunu söylediler. Peh!
Buraya aşık olup yıllardır burada yaşayan çok yabancı var. Dinçat abi de 1,5 sene önce Türkiye'de inşaat işlerini batırınca döner yapmayı öğrenip dükkan açmış. Bir yandan progressive house dinlerken tavuk döner yemek ve bilardoo oynamak olanaklı hale gelmiş böylece.
Döner deyip geçmemek lazım, Thai yemeklerinin hayranı çok ama ben onlardan biri değilim. Sabah acı pılav yemek ile pek barışık değil midem. Ama yemek Tayland'ta kesinlikle sorun değil. Sokakta bir yığın yemek arabası var, suşi'den domuz sosis'e kadar herşey yenebiliyor. Yok illa kahvaltıda omlet yiycem derseniz de hertür Ingiliz, American, Denimarka vs kahvaltısı bulmak mümkün. Dinçat abi bizimle koyun peynirini, çemenini ve zeytinlerin yarın sabah kahvaltısında paylaşacak. Çay da demlerim çın çın içeriz dedi.
Güney tabi kuzeye nazaran çok sıcak ve nemli. Benim saçlara da bir çözüm bulmak şart oldu. Kıyamadım ördürüverdim. Böylece hippi gezgin modasına da katılmış olduk.
Bugün bizimkiler tekne turuna gittiler. Cıvar adaları dolaşıp şnorkelle dalcaklar. Ben burda kaldım ayak bileği bakımı, günlük tutmaca, foto çekmece ve bardaki Puk'la Thaice dersi. Bir ara da ayak masajı ve plaj.
Lampang'tan "hızlı tren" ile Bangkok - 9 Saat
Bangkok'tan araba ile Trat - 5 saat
Trant'tan feribotla Ko Chang (Leam Ngop) - 45 dakika
Leam Ngop'tan Tuk Tuk ile Hat Nam (Lonely Beach) - 30 Dakika
Bu yolculuğu kesintisiz tamamladıktan sonra Lonely Beach'te Ingilizler tarafından işletilen Magic Garden'e ulaştık. Aynı gece sevgililer günü ve Çin yılbaşı münasebeti ile plajda dev parti vardı. Kaçırcak değilim ya ne uykusu, duş, yemek, parti.
Hesapta bir iki bira içecektim ama vodkalar kovalarda satılınca ve bir iki kovadan sonra kova paylaşımcılığı sarınca ortalığı gene ip koptu. Havaya zıplayan Lüb bileğinin üzerine 45 derecelik bir açı ile inince de bilek burkar. Bilek şişti karpuz kadar. Şimdi voltaren, buz, hindistan cevizi yağı, Thai masaj uygulamaları ve iyileşene kadar temebellik.
Ko Chang güney doğu sahilin batısında bir ada. % 75 oranla hala yağmur ormanları ile kaplı ancak oldukça popüler ve hızlı gelişiyor. Şimdilik hala büyük otel, tatil köyü gibi işletmeler yok. Çoğunlukla babmboo ve palmiye yapraklarından yapılma kulubelerden oluşuyor. Ortalık Ingiliz kaynıyor, gezginden çok tatilci, partici tayfanın uğrak yeri. Dün Long Beach'te denize girdim. Su üzücü şekilde kirliydi ama buralılar arasıra oluşan akıntılarda suyun plaja çöp taşıdığını onun dışındaki zamanlarda temiz olduğunu söylediler. Peh!
Buraya aşık olup yıllardır burada yaşayan çok yabancı var. Dinçat abi de 1,5 sene önce Türkiye'de inşaat işlerini batırınca döner yapmayı öğrenip dükkan açmış. Bir yandan progressive house dinlerken tavuk döner yemek ve bilardoo oynamak olanaklı hale gelmiş böylece.
Döner deyip geçmemek lazım, Thai yemeklerinin hayranı çok ama ben onlardan biri değilim. Sabah acı pılav yemek ile pek barışık değil midem. Ama yemek Tayland'ta kesinlikle sorun değil. Sokakta bir yığın yemek arabası var, suşi'den domuz sosis'e kadar herşey yenebiliyor. Yok illa kahvaltıda omlet yiycem derseniz de hertür Ingiliz, American, Denimarka vs kahvaltısı bulmak mümkün. Dinçat abi bizimle koyun peynirini, çemenini ve zeytinlerin yarın sabah kahvaltısında paylaşacak. Çay da demlerim çın çın içeriz dedi.
Güney tabi kuzeye nazaran çok sıcak ve nemli. Benim saçlara da bir çözüm bulmak şart oldu. Kıyamadım ördürüverdim. Böylece hippi gezgin modasına da katılmış olduk.
Bugün bizimkiler tekne turuna gittiler. Cıvar adaları dolaşıp şnorkelle dalcaklar. Ben burda kaldım ayak bileği bakımı, günlük tutmaca, foto çekmece ve bardaki Puk'la Thaice dersi. Bir ara da ayak masajı ve plaj.
Chan rak teu :) (I Love you)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder