2 Mart 2010 Salı

Vietnam'a Bombayı Ben Atmadım!!!












3 gündür Kamboçya’nın başkenti Phnom Pen’deyim yanımda Tayland'ta tanıştığım Robert ile Sarah, bir de Kamboçya'nın sınır kapısından yanına kattığımız Edward var. Edward hariç Vietnam vizesi için pasaportlarımızı seyehat ajentasına verdik. İngiliz pasaportlar tamam ama TC pasaport değil! Vize alınamadı hali ile de Vietnam planı gümledi. Onun yerine buradan Tayland’a dönmeye karar verdik. Edward burdan Laos ve Çin’e devam edecek.

Phnom Pen’in ağır bir havası var. Bugün S-21 hapishanesi ve Ölüm Anıtına gittik. Anıtın içinde sergilenmiş binlerce insan kafatası ve toplu mezarlar, hapsihanede ise hücreler, işkence aletleri ve ölen binlerce insanın portresi sergilenmişti. İnsanın insana yapabildiklerinin karşısında bir kez daha kanım dondu! Sonrası garip bir gündü. Hostele gidip üzerine uyudu herkes. Şoktaydık hepimiz, ağır bir gündü!

Yarın Tayland vizesi almak için elçiliğe gideceğiz. Son ücretsiz Tayland vizesi olacak bu. 4 Mart 2010 itibari ile 1 ayı geçen Tayland vizeleri ücretli oluyor. Pasaportların 5 gün içerisinde geri verileceğini duyunca yola pasaportsuz devam etmeye karar veriyoruz. Kuzeyde önce Kamboçya’nın en büyük ikinci şehri olan Battambang’a otobüsle ordan da nihayet Angkor Wat’a ulaşmak üzere nehirden tekne ile gideceğiz.