14 Ocak 2010 Perşembe

Me @ Couchsurfing


I love travelling more than anything else in life! I basically want to go everywhere! The skies are not the limit I also wanna go to Mars, I seriously do:=)

What I like most about travelling is the strange things that happen and the inspiring people I always meet along the journey! I love chasing history of people and cultures so hell yeah I will not miss a sight or a museum! I love staying at places I like longer until I get the sense of it and meet its people and get involved in its everyday life until its real! I love living with no strings attached and being able to leave whenever I feel like it! Random is perfect and less is more:=)

I enjoy learning languages and I'm good at picking them fast! I'm a party animal:) I love dancing and I could start a party in a dead bar all alone:=) My friends call me a social butterfly, I love having parties at my place! I just found out that my neighbor in Istanbul was a belly dancer when she knocked my door at 00:00 and rocked my New Year party:=)

I love people. Yet, I'm always ready to escape the crazy city life, get lost in the wild and enjoy peace and silence! I'm in love with the mountains. I used to think they were Gods when I was a kid! "Into the Wild" changed my life! Lonely planet took all my money:) I could do without a mobile phone forever, yet I do have one!

I highly respect other peoples opinions but when it comes to making my own life decisions I just follow my intuitions and take action regardless of how crazy people around me might think my decisions and actions are! I consider words like "freak" and "nuts" compliments! I do my best to take responsibility of my own actions to avoid regret and I truly believe that the worst regret is not that of things one did but rather those one did not!

Life is a long fun journey of discovering the world without and the world within! I can die today, yet I would love to live forever:=) I don't believe in nations and I consider myself a human, a nomad and a world citizen! I hate politics yet I can't help following every now and then! I stopped watching TV 9 years ago! I don't believe in any God's or religions and if I had to take an oath upon some book that would have been "The Origin of Species"!

13 Ocak 2010 Çarşamba

No strings attached!!


Sinai çölünde, Kızıl Denizin kıyısındaki kumların üzerinde bir kahvede, kapkara dişlerine rağmen yürek ferhlatan bir gülsemeye sahip bir bedevi el falıma bakma konusunda ısırar etti. Gümüş sinide Kakuleleli bir kahve ikram edip, palmiye çardağın altına oturtup avucumu avucunun içine yerleştirdi ve dedi ki:

....Hayattaki herşey birbirine, görünmeyen, paralel ipliklerle bağlı, birbirine paralel giden bir süre ince, şeffaf iplik...

...senin hayatını bağlanayan bu iplikler bu aralar epey içiçeler; düğümlenmiş, birbirlerine karışmışlar...

...ama bunu sen istemişsin... ipliklerinin hepsini birbirlerine katmışsın! Bilinçli bir şey bu!....

...İpleri birbirlerine kattın bir süre de öyle kalsınlar istiyorsun! Daha sonra tekrar hepsini teker teker yoluna koymak üzere... daha renkli ve daha akıcı!

Gitmek istiyorsun sen... Sadece gitmek için, iyi git madem!!

Çok sıkılmışsın maskelerden! Yüzlercesini takıyorsun hergün, üstelik iyi de taşıyorsun, ama artık çok sıkılmışsın! Maskelerin ile kendi gerçekliğinin arasında sıkışmışsın... çıkmak istiyorsun, hepsini çıkarmak istiyorusn! İyi çıkar madem!

Gülmsedi...sonra elimi bıraktı!

Elimi bıraktığı an ve sonrasında günümün geri kalanı epey garipti! Bütün gün ortalıkta bir bulutun üzerinde seyredercesine süzüldüm! Kendimi ve etrafımı kristal bir fanusun dışından izeledim bütün gün!

Gerçekte iflah olmayan analitik, şüpheci tavrım bu tür falımsı safsatamsı işlere pek prim vermez! Ancak bu bedevinin söyledikleri benim kendi sözlerimdi! Bunlar benim, bu nerde başlayıp nerden biteceğini bilmediğim süreçte, kendi kendime söylediklerimin özetinden başka bir şey değildi! İpler, maskeler, seçilmiç kaos, gitmek, vs...!

Çölden döndüm. İşimden istifa ettim. Tazminatımı aldım. Evimi başkasına devr ettim. Eşyalarımın çoğundan ya kurtuldum ya da depoladım. Alınabilecek en büyük sırt çantasını aldım ve bir fotoğraf makinası edindim. Haritalarım, not defterlerim, yolda okunacak kitaplarım hazır! Bilet tamam! Pasaport tamam! 05.02.2010'da saat 18:20'de Bangkok'ta oluyorum.

Plan şimdilik bu kadar....sonrası rengarenk! Bu günü kaç sene bekledim acaba? İşte oluyor:) Bir Gün Sendromunun en fanatik olduğum maddesi :)

Amaç maksimum zaman kalabilmek, ideali 6 ay! Tayland, Laos, Kamboçya, Vietnam!
2010 fantazisi 10 ay yaz olduğuna göre de mosonlar başlarken güneşli yerlere doğru yol almaca....

Artık başlasın.... :)